top of page

Ototoksisite: İlaçların İşitme Kaybı Üzerindeki Etkileri

Ototoksisite Nedir?

Ototoksisite, bazı ilaçların iç kulaktaki hücreler üzerinde toksik etkiler göstererek işitme kaybına yol açması durumudur. Bu tür ilaçlar, işitme sağlığı üzerinde kalıcı hasarlar oluşturabilir. Ototoksisiteye neden olabilecek başlıca iki ilaç grubu bulunmaktadır:


Ototoksik İlaç Grupları

  1. Aminoglikozid Antibiyotikleri:

    • Bu grup antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır ancak işitme organları üzerinde toksik etkilere neden olabilir.

    • Streptomisin, gentamisin, neomisin ve amikasin gibi ilaçlar bu gruba dahildir.

  2. Platinum Bazlı Kemoterapötik Maddeler:

    • Kanser tedavisinde yaygın olarak kullanılan bu ilaçlar, işitme kaybına yol açabilir.

    • Cisplatin ve karboplatin gibi ilaçlar bu gruba örnek olarak verilebilir.


ototoksite nin işitme üzerine etkisi ve otoakustik emisyonlar

Reaktif Oksijen Türleri ve Tedavi Yöntemleri

Ototoksik ilaçlar, iç kulakta reaktif oksijen türlerinin (Reactive Oxygen Species, ROS) kronik üretimini tetikleyerek hücre hasarına neden olabilir. Bu duruma karşı geliştirilen tedavi yöntemleri arasında şunlar yer alır:

  • Antioksidanlar veya ROS Savarlar:

    • Antioksidanlar, serbest radikalleri nötralize ederek hücre hasarını azaltır.

    • C vitamini, E vitamini ve glutatyon gibi antioksidanlar bu amaçla kullanılabilir.

  • Protektif Ajanların Sistemik Verilmesi:

    • Sistemik olarak verilen koruyucu ajanlar, ilaçların ototoksik etkilerini azaltabilir ancak ilacın etkinliğini de düşürebilir.

  • Transtimpanik Uygulamalar:

    • Koruyucu maddeler, kulak zarından geçerek doğrudan orta kulağa uygulanır.

  • İntrakoklear Uygulamalar:

    • Koruyucu maddeler, doğrudan iç kulağa enjekte edilir.


Ototoksisitenin Monitorizasyonu

Ototoksisiteyi erken tespit etmek, işitme kaybının önlenmesi açısından kritiktir. Otoakustik emisyonlar (OAE) ve özellikle distorsiyon ürünü otoakustik emisyonlar (DPOAE), ototoksisiteyi tespit etmek için etkili yöntemlerdir.

  • OAE'ler:

    • Dış tüylü hücre disfonksiyonuna karşı çok duyarlıdırlar ve davranışsal odyometriden daha önce ototoksisite tespit edilebilir.

  • DPOAE'ler:

    • Bu yöntem, özellikle ototoksisite tespitinde belirgin bir üstünlüğe sahiptir.

    • Ototoksik ilaç kullanan hastalarda, otitis media öyküsü yaygın olduğundan, bu durum DPOAE sonuçlarını sınırlayabilir.


ototoksitenin monitorizasyonu

Ototoksisite, bazı ilaçların işitme sağlığı üzerindeki zararlı etkilerini ifade eder. Bu durumun önlenmesi ve yönetimi için koruyucu tedbirler ve erken tespit yöntemleri büyük önem taşır.


Antioksidanlar, koruyucu ajanlar ve otoakustik emisyonlar gibi araçlar, ototoksisite ile mücadelede kritik rol oynar. İşitme kaybının önlenmesi ve işitme sağlığının korunması için hastaların ve sağlık profesyonellerinin bilinçli olması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler

ototoksite, ilaç, iç kulak, toksik etki, işitme kaybı, işitme sağlığı, kalıcı hasar, ototoksik ilaç grubu, aminoglikozid antibiyotikleri, antibiyotik, bakteriyel enfeksiyon, tedavi, işitme organı, streptomisin, gentamisin, neomisin, amikasin, platinum, kemoterapik maddeler, kanser tedavisi, cisplatin, karboplatin, ilaç grubu, reaktif oksijen, tedavi yöntemi, reactive oxygen species, ROS, kronik üretim, hücre hasarı, antioksidan, ROS savar, serbest radikal, nörtalize etme, C vitamini, E vitamini, glutatyon, protektif ajan, koruyucu ajan, ilacın etkinliği, transtimpanik uygulama, koruyucu madde, kulak zarı, orta kulak, intrakoklear uygulama, monitorizasyon, erken tespit, işitme kaybının önlenmesi, otoakustik emisyon, OAE, distorsiyon ürünü otoakustik emisyon, DPOAE, etkili yöntem, dış tüylü hücre, disfonksiyon, davranışsal odyometri, ototoksite tespiti, belirgin üstünlük, hasta, otitis media, DPOAE sonucu, zararlı etki, sağlık profesyonelleri, bilinçli olmak

bottom of page