top of page

Açık Kulak Kalıplarının Etkileri

Açık kulak kalıpları (Open Earmold Systems), işitme cihazı kullanıcılarına daha doğal ses, düşük frekanslarda azalmış amplifikasyon ve kendi seslerinde daha fazla konfor sağlar. Bu yazıda açık kulak kalıplarının avantajlarını, kapalı kulak kalıplarıyla farklarını ve klinik uygulamalardaki kritik noktalarını keşfedin.

Açık Kulak Kalıplarının Etkileri

İşitme cihazlarında kulak kalıbı tasarımı, cihazın akustik performansını ve kullanıcının memnuniyetini doğrudan etkiler. Kapalı kulak kalıpları ile açık kulak kalıpları (Open Earmold Systems) arasındaki en temel fark, kulak kanalının ne kadar açık kaldığıdır. Kapalı sistemlerde hava hacmi sınırlıdır; açık sistemlerde ise kulak kanalının doğal rezonansı korunur.


Açık Kulak Kalıplarının Temel Özelliği

Açık kulak kalıpları, kanalın büyük kısmının açık kalmasına olanak tanır. Bu sayede:

  • Kulak kanalında daha fazla hava hacmi oluşur.

  • Ses dalgaları daha doğal yollarla kulak zarına ulaşır.

  • Kullanıcı daha az amplifikatör kazancına ihtiyaç duyar.


1. Doğal Rezonansın Korunması

Açık kulak kalıplarının en önemli avantajı, kulak kanalının doğal rezonansını korumasıdır. Bu sayede:

  • 2000–3000 Hz bandında yaklaşık 5 dB “free gain” avantajı elde edilir (Ricketts ve ark., 2019).

  • Daha az elektronik kazançla aynı SPL seviyesine ulaşılır.

  • Daha doğal ve dengeli bir ses deneyimi sağlanır.


2. Düşük Frekanslarda Daha Az Amplifikasyon

Açık kalıplar özellikle şu profildeki hastalar için idealdir:

  • 1000–1500 Hz altındaki frekanslarda normal ya da normale yakın işitme

  • Yüksek frekanslarda düşüş gösteren işitme kayıpları

  • Bu sayede düşük frekanslar doğal olarak duyulur, yüksek frekanslar ise cihaz tarafından amplifiye edilir.


3. Konuşurken Daha Fazla Konfor

Kapalı kulak kalıplarında oklüzyon etkisi (kulak tıkanıklığı hissi) ve kendi sesinin yankılanması sık görülür. Bu durum, kemik yolu ile iletilen seslerin kulak kanalında hapsolmasından kaynaklanır.


Açık kulak kalıplarında ise:

  • Ses basıncı kulak kanalından kaçar.

  • Kendi sesinin “boğuk” ya da “hollow” algısı azalır.

  • Kullanıcı, sosyal ortamlarda konuşurken daha konforlu hisseder.


Klinik Uygulama: Açık–Kapalı Dengesi

Her hastada açık ya da kapalı sistemin tamamen avantajlı olacağı söylenemez. Uygulamada genellikle bir “yarı açık” ya da “yarı kapalı” çözüm seçilir. Bu dengeyi belirleyen faktörler:

  • İşitme kaybının konfigürasyonu

  • Geri besleme (feedback) riski

  • Konfor beklentisi

  • Kozmetik görünüm

Bu yüzden kulak kalıbı seçiminde bilim ve sanat birlikte işler: bir yandan akustik hesaplamalar, diğer yandan hastanın günlük yaşam ihtiyaçları.


Açık kulak kalıpları, doğal ses algısı ve düşük frekanslarda daha az amplifikasyon avantajı sunarken, kapalı kulak kalıpları ise daha fazla kazanç ve geri besleme kontrolü sağlar. Hangi sistemin kullanılacağı, hastanın işitme kaybı ve beklentilerine göre titizlikle değerlendirilmelidir.

Etiketler

açık kulak kalıbı, kapalı kulak kalıbı, oklüzyon etkisi, doğal ses algısı, işitme cihazı fitting, open earmold avantajları, free gain etkisi, düşük frekans amplifikasyonu, yüksek frekans kazancı, hasta konforu işitme cihazı, kulak kalıbı tasarımı, açık kulak kalıbı fitting, vent boyutu ve etkisi, işitme cihazı kullanıcı deneyimi, işitme cihazı akustik denge

bottom of page